Lenin’i An(la)mak..!

 

Lenin’i An(la)mak..!

Hepimiz Lenin’in teoriye yaptığı Emperyalizm ve Devlet ve Devrim ile de İşçi Sınıfı İktidarı (Proletarya Diktatörlüğü) katkılarını ayrıca da pratiğe yaptığı “Ne Yapmalı” ile Leninist Örgüt katkısını biliyoruz. Ya da bildiğinizi varsaymak istiyorum. Tabi ki bütün bu katkılar öyle kendiliğinden ortaya çıkmadı. Sınıflar mücadelesinin ateşinde binlerce zihnin ve kavrulmuş bedenlerin birikimli emeğinin süzülmüş bir ürünüdür bu katkılar. Ancak ben başka bir şeyden bahsetmek istiyorum.

Lenin Sınıflar mücadelesine bir Ölçü getirmiştir. Tamam tarihsel diyalektik yöntemi biliyoruz da Ölçü de neyin nesidir? diye soranlarınız olacaktır. Sözlük tanımından başlayalım: TDK’ya göre Ölçü: Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme; endaze, mizan. Biz buraya felsefeyi de dahil ederek niceliğin yanına nitelik kelimesini de ekleyelim. Yani Ölçü’nün sözlük anlamı diyor ki elle tutulur, gözle görülür, somut hatta koklanabilir ve işitebilir bir karşılık gerekli. İşte bu karşılığı o nicelik ve nitelik içindeki toplam ile hadi havalı olsun hazirun ile kaşılaştıracak bir birim oluşturuyorsun. Metre gibi mezüre gibi bir santim(cm) belirliyorsun. Ya da bir terazi gibi kilo(kg) belirliyorsun. Lenin’in Ölçüsü İşçi Sınıfı’dır.

İşçi sınıfının teorisini ve pratiğini kuran Marx ve Engels’den sonra Marksizm işçi sınıfının bilimsel eylem aracı oluşmuş ancak tarih içinde gelişen ve derinleşen sınıf mücadeleleri hem işçi sınıfına hem de onun karşıtına yani burjuvaziye yeni araçlar kazandırmıştır. Sınıf ideolojisi yenilgiler ile dağılır zaferler ile yeniden üretilir. Zaman içinde Ölçü-Şiraze-Mizan kayabilir. Onu geçmişin engin deneyimleri ile yeniden üretmek gerekir. Lenin’in yaptığı budur. Ölçüyü-Şirazeyi-Mizanı yerine oturtmak.

Lenin bütün bu teori pratiğinde İşçi Sınıfını Ölçü almıştır. Somut, elle tutulan, gözle görülen, duyulan hatta koklanan bir işçi sınıfı. Bu söylediklerim ya da yaptıklarım işçi sınıfına yarar mı? İşçi sınıfında yer edindi mi? Kaç tane işçiyi saflarımıza çekti? Hangi sosyal ve iktisadi katmanlar işçi sınıfı yararına müttefik olabilir? Hangi mücadele biçimleri işçi sınıfını bir ileri noktaya taşıyabilir? İşçi sınıfının koşullarını düzeltti mi?  İşçi sınıfının koşullarını düzeltmek onu kendi iktidarına yaklaştırdı mı? Daha da çoğaltabiliriz ancak sorular da ölçü de budur. Emperyalizm teorisini ortaya atarken burjuvazinin zaaflarından işçi sınıfı lehine nasıl yararlanırız? Emperyalizm politikası işçi sınıfını nereye götürüyor? Sınıflar mücadelesinde, uluslar arasında ve içindeki mücadeleler işçi sınıfına nasıl yarayacak? Devlet ve Devrim’i yazarken işçi sınıfı iktidarı hangi koşullarda ele alacak? İşçi sınıfı iktidarını nasıl kuracak? İşçi sınıfı iktidarını nasıl koruyup geliştirecek? Ne Yapmalı’da hangi tip Örgüt işçi sınıfını örgütleyecek, Örgütümüzün içindeki safraları işçi sınıfı lehine nasıl tasfiye ederiz. İşçi sınıfını birleşik ve disiplinli bir kitle olarak nasıl iktidara taşırız? İşçi sınıfının aklını çelen hareketini durağanlaştıran küçük-burjuva eğilimlerini nasıl pasifize edebilir ya da tasfiye edebiliriz? İşçi sınıfına sınıf bilinci taşıyacak olan kadroları nasıl işçileştirebiliriz. Lenin’in partisinin kadroları olan Bolşeviklerin de Ölçüsü işçi sınıfıdır. Somut elle tutulur gözle görülür İşçi sınıfı. Bakmayın siz Jakobenlerin, iyi aile çocuklarının sınıfa bilinç dışarıdan verilir laflarına. Bu tarihte, bu nesnellikte pek mümkün değil. Tarih birikmiştir. Bilinç bir yerden verilmez hareketin kendisinden gelir. Mesele bu bilincin iktidara taşınmasıdır. İşte o bilinç de etiyle kanıyla işçi sınıfıdır. İlk soracağınız soru ne kadar işçiyi örgütlediniz ne kadar işçi oldunuz olmalıdır.

İşte Lenin’in asıl katkısı budur: Dağılmış sınıf mücadelesi hatlarına bir ölçü getirerek onu hem teorik hem de pratik olarak yeniden organize edip iktidara taşımak.

Herkese tekrar hatırlatmakta yarar var ölçüsü işçi sınıfı olmayanların Şirazesi Burjuvaziye kayar…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zorunlu Bir Kadro Eğitimi Gerekçesi İle Oya Dönüşmeyen Siyasi Etkinlik Nedir?

Esir Alınmış TKP

Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi Tanıtım Konuşması